Apple, yapay zekâ (YZ) teknolojisini geliştirmek amacıyla kullanıcı verilerini doğrudan cihazlar üzerinde analiz edecek yeni bir yöntemi devreye sokuyor. Şirket, bu sayede kullanıcı gizliliğini koruyarak daha gerçekçi ve etkili YZ çözümleri sunmayı hedefliyor.

Apple, yapay zekâ sistemlerinin doğruluğunu ve işlevselliğini artırmak için kullanıcı verilerini doğrudan cihazlar üzerinde analiz etmeye yönelik yeni bir strateji başlattı. Şirket, bu yaklaşım sayesinde kullanıcı verilerinin gizliliğini koruyarak, gerçek dünya verilerine daha yakın sonuçlar elde etmeyi planlıyor.
Şimdiye kadar Apple, YZ modellerini eğitirken sentetik (yapay) verilerden yararlanıyordu. Ancak bu yöntem, kullanıcı davranışlarını yeterince doğru şekilde yansıtamadığı için bazı sınırlamalar barındırıyor. Yeni sistemde, kullanıcıların iOS, iPadOS ve macOS cihazlarında yer alan örnek veri setleri (örneğin, son e-postalar ya da mesajlar), sentetik verilerle karşılaştırılıyor. Bu analiz, yalnızca kullanıcıların "Aygıt Analitiği" programına gönüllü olarak katılması durumunda gerçekleştiriliyor.
En dikkat çekici detay ise, bu karşılaştırma sonucunda Apple'a yalnızca en iyi eşleşmeyi belirten bir sinyalin gönderilmesi. Gerçek kullanıcı verileri asla cihaz dışına çıkmıyor. Bu sayede Apple, gizliliği ihlal etmeden YZ modellerini daha doğru ve işlevsel hale getirebiliyor. Özellikle e-posta özetleme gibi özelliklerin geliştirilmesi hedefleniyor.
Yeni sistem, iOS ve iPadOS 18.5 ile macOS 15.5'in beta sürümlerinde test edilmeye başlandı. Apple’ın daha önce 2016 yılında tanıttığı "diferansiyel gizlilik" yaklaşımı da bu sürecin temelini oluşturuyor. Bu yöntem, verilere rastgele değişkenler ekleyerek bireysel kimlikleri koruyor.
Şirketin bu adımı, yapay zekâ destekli özelliklerde yaşadığı gecikmeleri ve performans sorunlarını aşmayı hedefliyor. Apple, geçtiğimiz dönemde Siri ekibinde liderlik değişikliklerine gitmiş ve bazı yapay zekâ geliştirmelerinde yaşanan aksaklıkları “utanç verici” olarak nitelendirmişti.
Apple’ın bu yeni stratejisi, kullanıcı gizliliğinden taviz vermeden rekabetçi YZ alanında daha güçlü bir konum edinme çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Apple, yapay zekâ sistemlerinin doğruluğunu ve işlevselliğini artırmak için kullanıcı verilerini doğrudan cihazlar üzerinde analiz etmeye yönelik yeni bir strateji başlattı. Şirket, bu yaklaşım sayesinde kullanıcı verilerinin gizliliğini koruyarak, gerçek dünya verilerine daha yakın sonuçlar elde etmeyi planlıyor.
Şimdiye kadar Apple, YZ modellerini eğitirken sentetik (yapay) verilerden yararlanıyordu. Ancak bu yöntem, kullanıcı davranışlarını yeterince doğru şekilde yansıtamadığı için bazı sınırlamalar barındırıyor. Yeni sistemde, kullanıcıların iOS, iPadOS ve macOS cihazlarında yer alan örnek veri setleri (örneğin, son e-postalar ya da mesajlar), sentetik verilerle karşılaştırılıyor. Bu analiz, yalnızca kullanıcıların "Aygıt Analitiği" programına gönüllü olarak katılması durumunda gerçekleştiriliyor.
En dikkat çekici detay ise, bu karşılaştırma sonucunda Apple'a yalnızca en iyi eşleşmeyi belirten bir sinyalin gönderilmesi. Gerçek kullanıcı verileri asla cihaz dışına çıkmıyor. Bu sayede Apple, gizliliği ihlal etmeden YZ modellerini daha doğru ve işlevsel hale getirebiliyor. Özellikle e-posta özetleme gibi özelliklerin geliştirilmesi hedefleniyor.
Yeni sistem, iOS ve iPadOS 18.5 ile macOS 15.5'in beta sürümlerinde test edilmeye başlandı. Apple’ın daha önce 2016 yılında tanıttığı "diferansiyel gizlilik" yaklaşımı da bu sürecin temelini oluşturuyor. Bu yöntem, verilere rastgele değişkenler ekleyerek bireysel kimlikleri koruyor.
Şirketin bu adımı, yapay zekâ destekli özelliklerde yaşadığı gecikmeleri ve performans sorunlarını aşmayı hedefliyor. Apple, geçtiğimiz dönemde Siri ekibinde liderlik değişikliklerine gitmiş ve bazı yapay zekâ geliştirmelerinde yaşanan aksaklıkları “utanç verici” olarak nitelendirmişti.
Apple’ın bu yeni stratejisi, kullanıcı gizliliğinden taviz vermeden rekabetçi YZ alanında daha güçlü bir konum edinme çabasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.